Bal
herkesin bildiği gibi şifa deposu bir besindir.çok eski tarihlerden
buyana sağlık için faydalı olduğu bilinir ve kullanılır. tarçında çok
şifalı olduğuna göre ,bu ikisinin karışımındaki şifayı ve sağlığı bir
düşünün artık....

Bal ve Tarçın karışımı birçok
hastalığa iyi gelmektedir. Eski Yunan tıbbında olduğu kadar Ayurvedik
tıpta da Bal, asırlarca hayati ilaç olarak kullanılmıştır. Bugünün
bilim adamları birçok hastalıkların tedavisinde Balı çok etkili bir
ilaç olarak kabul etmişlerdir. Bal her türlü hastalıkta herhangi bir
yan etkiye sebep olmaksızın kullanılabilmektedir. Bugünün tıp ilmi,
balın tatlı olmasına karşın doğru dozlarda alındığında şeker hastaları
için tehlikeli olmadığını kabul etmektedir. Kanada da yayımlanan ünlü
Weekly World News dergisinin 17 Ocak 1995 tarihli sayısında batılı
araştırmacılar tarafından bal ve tarçınla tedavi edilen hastalıkların
listesini yayınlamıştır.

ARTRİT
Bir kısım Balı 2 kısım ılık su içerisine koyup üzerine bir çay kaşığı tozTarçın ilave ederek bir krem elde edilir. Bununla vücudun ağrıyan
yerlerine masaj yapılır. 1-2 dakika içerisinde ağrının azaldığını
göreceksiniz.Artritli hastalar,bir bardak sıcak su içerisinde 2 kaşık
Bal ve bir çay kaşığı toz Tarçını eritip sabah ,akşam alabilirler. Eğer
düzenli olarak alırlarsa Kronik Artriti olan hastalar bile tedavi
olabilirler.Kopenhag Üniversitesinde yapılan bir araştırmada
;kahvaltıdan önce bir yemek kaşığı bal ve ½ çay kaşığı toz tarçını alan
200 hastadan 73 ü bir hafta içerisinde şifa bulmuşlar, geri kalan
yürüyemeyen ve hareket edemiyen hastalar da bir ay içerisinde şifa
bulmuşlardır.


BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Hergün kullanılan bal ve tarçın bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve
vücudu bakteri ve virus saldırılarına karşı korur.Araştırmacılara göre
bal, birçok vitamin ve büyük miktarda demir içermektedir. Balın düzenli
kullanılması, akyuvarlar içerisindeki, bakteriler ve viruslarla
savaşan, korpuskülleri de kuvvetlendirir.



DİŞ AĞRISI
Bir kaşık toz tarçın ve 5 tatlı kaşığı bal karışımı ağrıyan dişe tatbil
edilir. Ağrı kesilene kadar günde üç defa tatbik edilir.



HAZIMSIZLIK VE GRİP
Toz tarçın 2 kaşık bal üzerine serpilip yemekten önce alındığında asit
oluşumunu ve hazımsızlığı önler. İspanya da yapılan bir araştırmada bal
içerisindeki bir maddenin grip mikroplarını öldürdüğü ve hastaları
gripten koruduğu saptanmıştır.


İDRAR KESESİ ENFEKSİYONLARI
İki kaşık toz tarçın, bir tatlı kaşığı bal, ılık su içerisinde eritilip
içilir. İdrar kesesindeki mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.


KANSER
Japonya ve Avustralya da yapılan bir araştırmada, mide ve kemik
kanserleri üzerinde başarılı olunmuştur. Bu tür kanserlere yakalanan
hastalar günde bir kaşık bal ve bir kaşık tarçını bir ay süreyle günde
üç defa almalıdırlar.

KALP HASTALIKLARI
Bal ve tarçınla bir karışım yap ve bunu her sabah kahvaltıda reçel veya
marmelat yerine ekmek üzerine sür. Bu uygulama arterlerdeki
kolesterolleri eriterek hastaları kalp krizinden korur. Bu uygulama
ile, daha önce kalp krizi geçirmiş kişiler, ikinci krizden
kilometrelerce uzakta olacaklardır.Bu uygulamayı düzenli olarak yapan
kişilerde solunum güçlüğü ortadan kalkacak ve kalp atışları
kuvvetlenecektir.

KISIRLIK
Eski Yunan ve Ayurvedikler Balı, yıllardır, erkeklerin spermalarını
kuvvetlendirmek için kullanmışlardır.Eğer kudretsiz bir erkek düzenli
olarak uyumadan önce 2 kaşık bal yerse problemleri
çözülecektir.Çin,Japon ve uzakdoğu ülkelerinde ,gebe kalamıyan ve
uterusunu kuvvetlendirmek isteyen kadınlar asırlardır toz Tarçın
kullanmaktadırlarGebe kalamayan kadınlar bir tutam toz Tarçın ve yarım
tatlı kaşığı balı gün boyunca bir bir sakız üzerine koyup
çiğnediklerinde tükürükle karışarak yavaş yavaş emilerek etkili
olmaktadır.

KOLESTEROL
İki kaşık bal, üç tatlı kaşığı toz tarçın,450 gr. demlenmiş çay
içerisinde eritilerek içildiğinde kan kolesterol seviyesi 2 saat
içerisinde % 10 düşecektir. Artrit hastalarına tavsiye edilen kür de
günde 3 defa kolesterol hastaları i,çin uygulanabilir.Adı geçen
dergideki bilgilere göre günlük gıda ile alınan bal bile kolesterolün
düşmesine yardımcı olabilir.

MİDE AĞRILARI Bal ve tarçın kürlerinin, mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır.

GAZ Hindistan ve Japonyada yapılan araştırmalar Bal ve Tarçının midedeki gazı giderdiğinden göstermiştir.

SAÇ DÖKÜLMESİ
Saçı dökülenlerle tepesi açılanlar sıcak zeytinyağı içerisine bir kaşık
bal,bir tatlı kaşığı toz Tarçın ilacesiyle elde edilen krem banyodan
önce başa sürülür ve taklaşık 15 dakika bekledikten sonra yıkanır.5
dakikalık bir uygulama dahi etkili olabilir.

SİVİLCELER VE DERİ
3 kısım bal, 1 kısım Tarçın ile bir krem yapılır. Bu krem uykudan önce
sivilceler üzerine sürülür. Sabahleyin ılık su ile yıkanır.Eğer 2 hafta
süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden çıkarır.Egzama,mantar
ve diğer deri enfeksiyonlarında eşit miktardaki Bal ve Tarçın karışımı
uygulanır


SOĞUK ALGINLIĞI
Bir kaşık ılıtılmış Bal,1/4 tatlı kaşığı toz tarçın günde üç defa
yenir.Bu uygulama birçok kronik öksürük,soğuk algınlığı ve sinüslerin
temizlenmesi için de geçerlidir.


YAŞLILIK
Bal ve tarçınla hazırlanan çay,düzenli alındığında yaşlılık
harabiyetini önler.4 kaşık bal,1 kaşık toz Tarçın , 3 bardak su
içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa ¼ bardak
miktarında içilir. Deriyi diri,taze ve yumşak tutar, yıpranmasını
durdurur.


YORGUNLUK
Araştırmayı yapan Dr.Milton, bir bardak su içerisinde ½ kaşık bal ve
biraz toz tarçının hergün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye
başladığı takriben saat 15.00 te alındığında bir hafta içerisinde
canlılığın arttığını tesbit etmiştir.


ZAYIFLAMA
Bir bardak su içerisine eşit miktarda bal ve tarçın konup kaynatılır.
Hergün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce
içilir.Düzenli uygulanırsa kilo verilir.Ayrıca bu karışım düzenli
olarak içildiğinde, yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağın
birikmesine engel olur.


Peygamber Efendimize bir adam gelerek : - Kardeşimin karnı ağrıyor, bir rivayete göre de : - Kardeşim ishal oldu, der. Bunun üzerine Peygamber efendimiz de: - "Bal şerbeti içir" buyurmuştur.Adam ikinci ve üçüncü defa gelip hastalığın geçmediğini söyleyince Peygamber efendimiz yine: - "Bal şerbeti içiriniz" demişti.Tekrar gelerek: -"İçirdim fakat ishali ve ağrısı geçmedi" deyince Peygamber aleyhis’selatü vesselam : - "ALLAH sözünde doğrudur, fakat kardeşinin karnı yalancıdır" buyurdu.Peygamber Efendimiz 'in : "ALLAH sözünde doğrudur" buyurması, Cenab-ı Hakkın şu ayetine işarettir: "Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar.Onda insanlar için bir şifa vardır".(Nahl : 16/69)
Balın bir çok faydaları vardır ;
- Barsaklardaki, damarlardaki ve diğer organlardaki pislikleri temizler.

- Yenmesi ve haricen sürülmesi, vücut salgılarını düzenler. İhtiyarlara ve balgamlılara faydalıdır.

- Soğuk algınlığını önler. Besleyici, tabiatı yumuşatıcı, içine atılan maddelerin özelliğini koruyucudur.

- Hoşa gitmeyen ilaçların özelliklerini değiştirerek hoşa gider hale getirir.

- Göğsü ve ciğerleri temizler, idrarı artırır, balgamın doğurduğu öksürüğe iyi gelir.

- Gül yağıyla birlikte sıcak sıcak içildiği zaman, uyku sersemliğini giderir.

- Eğer suyla karıştırılmış olarak yalnız başına içilirse, mantar zehirlenmesine karşı faydalı olur.

- İçine taze et konulduğunda, etin tazeliğini üç ay süreyle korur. Aynı şekilde içine Acur, Hıyar, Kabak ve Patlıcan atıldığında bu sebzelerin tazeliğini koruduğu gibi, birçok meyvenin tazeliğini de altı ay süreyle korumaktadır.

- Ölünün cesedini de bir süre bozulmadan muhafaza eder.(Mumya malzemelerindendir.)Bu özelliklerinden dolayı bal'a "Güvenilir Koruyucu" adı verilir.

- Bitlenmiş bir insanın bedenine ve saçına sürüldüğü zaman bit yumurtalarını öldürür. Saçları uzatır, güzelleştirir ve yumuşatır.

- Eğer bal gözlere sürme gibi sürülürse gözlerin kararmasını giderir.

- Eğer bal ile diş fırçalanırsa dişleri beyazlatır, pasını giderir, dişlerin ve diş minesinin sağlığını korur, damarların ağızlarını açar ve (kadınların) adet kanını getirir.

- Sabahleyin aç karnına balın yalanması, balgamı giderir, midenin iç yüzündeki saçakları oluşturan lifleri yıkar, midedeki artıkları dışarı atar, sıcaklığını normal derecede tutar, tıkanıklıklarını açar.Bu faaliyetleri ciğer, böbrekler ve mesanede de aynen yapar.

- Bal ciğerdeki tıkanmalara ve dalaktaki hastalıklara tüm tatlıların içinde en az dokunanıdır. Bütün bunlarla beraber, kötülüğünden emin olunan, zararı az olan, safralılara rastlanırsa zararlı olan bir besin maddesidir.
Safralılara olan zararı, sirke ve benzeri maddelerle giderildiği takdirde onlar için son derece faydalı bir hale gelir. Bal, besinlerle birlikte besindir, ilaçlarla birlikte ilaçtır, meşrubatla birlikte meşrubattır. Tatlılarla birlikte tatlıdır, kaymakla birlikte kaymaktır, rahatlatıcı besinlerle birlikte alındığında bir rahatlatıcıdır.Eski alimler sadece bal’a güvenir, tedavide ondan yararlanırlardı.Eski alimlerin eserlerinde şekerin adı geçmez ve onu bilmezler, zira şeker, zamanımızın bir olayı, yakında ortaya çıkan bir besin maddesidir.

Peygamber efendimiz balı aç karnına suyla birlikte içerlerdi, bunu yapmalarında koruyucu hekimlik açısından ancak zeki ve erdemli bir insanın anlayabileceği açık bir sır vardır.

Peygamber efendimizin bal hakkındaki anlattıklarını şöyle açıklayabiliriz.

Bahsedilen olayda adamın karın ağrısı fazla yemekten doğan hazımsızlıktandır. Peygamber efendimiz , mide ve barsakların kıyı ve köşelerinde birikmiş olan fazlalıkları dışarıya atması için bal içmesini emretmiştir, zira bal mideyi temizler ve fazlalıkları dışarı atar.Mideye, yapışkanlıklarından ve kayganlıklarından dolayı besinlerin yerleşmelerini önleyen yapışkan ve kaygan maddeler sıvanmıştı, midenin cidarlarında liflerin uçlarının oluşturduğu saçaklar vardır, bu saçaklara yapışkan ve kaygan maddeler takılıp kaldıklarında, mideyi ve içindeki besin maddelerini bozar.Bu durumda mideyi tedavi etmek, mideyi bu maddelerden temizlemekle mümkündür.Bal, temizleyiciliği yanında bu hastalığın en iyi ilaçlarındandır.Özellikle sıcak suyla karıştırıldığı zaman.

Peygamber efendimizin bal içmesini tekrar istemesinde açıkça tıbbi yönden bir anlam vardır. Burada anlatılmak istenen şey, ilacın miktar ve dozunun, hastalığa uygun olması gerektiğidir. Eğer ilaç az gelirse hastalığı tamamen gideremez. Eğer fazla gelirse vücudun direncini zayıflatarak başka bir hastalığa yol açar.Peygamber efendimiz , bal içmesini emrettiğinde adam hastalığın direncine kafi gelecek derecede içirmemişti.Bu nedenle de hastalık iyi olmamıştı.Peygamber efendimize hastanın iyi olmadığını haber verdiğinde içilen miktarın yeterli olmadığını anladı, hastalığın inadettiği kendisine iletildiğinde o da tekrarda ısrar etti,böylece içilen ilaç miktarının hastalığın direncine denk olmasını sağladı.Hastalığın gerektirdiği kadar içilince ALLAH’ın izniyle hastalık iyi oldu.İlaçların miktar ve dozlarını, hastalığın ve hastanın gücüne göre ayarlamak, tıb kurallarının en büyüklerindendir.

Peygamberimizin :”ALLAH doğrudur, kardeşinin karnı yalancıdır” sözünde bal şerbetinin faydasının gerçek olduğuna işaret vardır. Hastalığın geçmemesi, doğrudan doğruya ilacın kusuru değildir.Ancak içindeki bozuk maddelerin çokluğu nedeniyle midenin ilacı kabul etmemesi de buna neden olmuştur.Buna bağlı olarak Peygamber efendimiz de ilacın tekrar tekrar kullanılmasında ısrar etmiştir.